SON DAKİKA
Hava Durumu

Karadeniz’de Barış ve Güvenliğin Teminatı: MCM Black Sea Görev Grubu

Karadeniz'deki mayın tehdidine karşı Türkiye, Bulgaristan ve Romanya'dan oluşan MCM Black Sea Görev Grubunda komuta Romanya'ya devredildi. Görev Grubu'nun amacı, Karadeniz'de deniz güvenliğini artırmak ve NATO'nun doğu kanadını güçlendirmek.

Haber Giriş Tarihi: 12.07.2025 19:54
Haber Güncellenme Tarihi: 12.07.2025 20:03
Kaynak: Haber Merkezi
www.jeopolitikhaber.com
Karadeniz’de Barış ve Güvenliğin Teminatı: MCM Black Sea Görev Grubu

Karadeniz’de bölgesel güvenliği güçlendirmek amacıyla Türkiye, Bulgaristan ve Romanya tarafından oluşturulan Mayın Karşı Tedbirleri Karadeniz (MCM Black Sea) Görev Grubu, 9 Temmuz 2025 tarihinde Romanya’nın Köstence limanında düzenlenen bir törenle komuta devir-teslimini gerçekleştirdiği bildirildi. Görev Grubu’nun liderliği, Bulgaristan Deniz Kuvvetleri’nden Romanya Deniz Kuvvetleri’ne geçtiği ve Romanya’nın önümüzdeki altı ay boyunca komutayı üstleneceği ifade edilmektedir. Bu devir-teslim, 11 Ocak 2024 tarihinde İstanbul’da imzalanan mutabakat zaptına uygun olarak gerçekleştirildiği belirtilmektedir. Törene, Türkiye Donanma Komutanı Oramiral Kadir Yıldız, Romanya Milli Savunma Bakanı Liviu-Ionut Mosteanu, Romanya Genelkurmay Başkanı Gheorghita Vlad, Romanya ve Bulgaristan Deniz Kuvvetleri Komutanları, Türkiye’nin Bükreş Büyükelçisi ve Köstence Başkonsolosu’nun katıldığı kaydedildi. Ayrıca, tören kapsamında MCM Black Sea Görev Grubu’nun 6’ncı aktivasyonunda görev alacak gemilerin ziyaret edildiği ve Köstence’deki Dalış Merkezi’nde incelemelerde bulunulduğu ifade edilmektedir.

MCM Black Sea Görev Grubu, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından bu yana Karadeniz’de artan mayın tehdidine karşı deniz güvenliğini sağlamak amacıyla kurulduğu belirtilmektedir. 2024 yılının Temmuz ayında İstanbul’da düzenlenen bir törenle resmi olarak faaliyetlerine başlayan grup, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’nin deniz kuvvetlerinin ortak çabalarıyla sürdürülmektedir. Görev Grubu’nun temel amacı, Karadeniz’deki ticari ve sivil deniz trafiğini tehlikeye atan mayınları tespit etmek ve etkisiz hale getirmek olduğu ifade edilmektedir. Bu kapsamda, grup, mayın tarama, nötralizasyon ve arama-kurtarma operasyonları gibi faaliyetler yürüttüğü bildirildi. Romanya’nın komuta döneminde, Görev Grubu’nun iki ayrı aktivasyon gerçekleştireceği ve bu süreçte uluslararası deniz tatbikatlarına katılacağı belirtilmektedir.

Romanya Deniz Kuvvetleri’nin, Görev Grubu’nun komuta gemisi olarak “Viceamiral Constantin Bălescu” (274) adlı mayın döşeme ve ağ atma gemisini ve “Sublocotenent Ion Ghiculescu” (M-270) adlı mayın avcısı gemiyi görevlendirdiği kaydedildi. Bulgaristan ve Türkiye Deniz Kuvvetleri’nin de her biri birer mayın avlama gemisiyle operasyona katkı sağladığı ifade edilmektedir. Görev Grubu’nun, Karadeniz’in güvenliğini artırmak için yürüttüğü bu faaliyetlerin, bölgesel iş birliğini güçlendirdiği ve NATO’nun doğu kanadındaki caydırıcılık duruşuna katkı sağladığı belirtilmektedir. Bulgaristan Deniz Kuvvetleri Komutanı Tuğamiral Kiril Mihaylov’un, törende yaptığı konuşmada, Görev Grubu’nun faaliyetlerinin şimdiye kadar olan başarısının, üç ülkenin ortak taahhüdünü ve bölgesel güvenliğe olan bağlılığını kanıtladığını ifade ettiği bildirildi.

Karadeniz’deki mayın tehdidinin, özellikle Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından sonra ciddi bir sorun haline geldiği, bu durumun ticari deniz yollarını ve bölgesel güvenliği tehdit ettiği vurgulanmaktadır. Görev Grubu’nun, 2024 yılının Temmuz ayından bu yana gerçekleştirdiği beş aktivasyonda, mayın temizleme ve deniz güvenliği operasyonlarında önemli bir rol oynadığı ifade edilmektedir. Özellikle, 2025 Nisan’ında Bulgaristan liderliğinde gerçekleştirilen dördüncü aktivasyon sırasında, Görev Grubu’nun Romanya’nın Köstence limanını ziyaret ettiği ve “Sea Shield 25” adlı çok uluslu deniz tatbikatına katıldığı bildirildi. Bu tatbikatın, NATO’nun bölgesel deniz güvenliği farkındalığını artırdığı ve üye ülkeler arasında koordinasyonu güçlendirdiği belirtilmektedir.

Türkiye’nin öncülüğünde başlatılan bu girişimin, Karadeniz’deki güvenlik sorunlarına karşı bölgesel bir çözüm sunduğu ve NATO’nun genel stratejisiyle uyumlu olduğu ifade edilmektedir. Romanya Savunma Bakanlığı’nın, MCM Black Sea Görev Grubu’nun faaliyetlerine NATO’nun kıyı ülkeleri ve diğer müttefiklerinin de katılabileceği yönünde açıklamalarda bulunduğu kaydedildi. Ancak, mutabakat zaptında yalnızca Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’nin mayın avlama gemilerinin operasyona katılacağı belirtilmiş olsa da, gelecekte diğer NATO üyelerinin de bu girişime destek sağlayabileceği ifade edilmektedir. Bu bağlamda, Görev Grubu’nun, Karadeniz’deki deniz güvenliğini güçlendirmek için uluslararası iş birliğini artırmayı hedeflediği bildirildi.

Yorum & Analiz

MCM Black Sea Görev Grubu’nun, Karadeniz’de barış ve istikrarın sağlanmasında oynadığı rol, bölgesel güvenliğin karmaşık dinamikleri içinde önemli bir yer tutuyor. Rusya-Ukrayna savaşının Karadeniz’deki deniz trafiği üzerindeki etkileri, özellikle mayın tehdidi, hem ticari hem de stratejik açıdan ciddi bir sorun teşkil ediyor. Görev Grubu’nun, bu tehdide karşı üç NATO üyesi ülkenin iş birliğiyle oluşturduğu bir platform olarak faaliyet göstermesi, bölgesel aktörlerin kendi güvenliklerini sağlama konusundaki kararlılıklarını gösteriyor. Türkiye, Bulgaristan ve Romanya’nın liderliğinde yürütülen bu girişimin, NATO’nun doğu kanadındaki caydırıcılık duruşunu desteklediği ve Karadeniz’in güvenliğini küresel bir mesele olarak ele aldığı açıkça görülüyor.

Görev Grubu’nun, mayın temizleme operasyonlarının yanı sıra uluslararası tatbikatlara katılması ve bölgesel iş birliğini güçlendirmesi, NATO’nun Karadeniz’deki varlığını dolaylı olarak destekliyor. Ancak, Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne bağlı kalarak Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin savaş gemilerinin bölgeye girişini kısıtlaması, Görev Grubu’nun yalnızca bölgesel aktörler tarafından yürütülmesini zorunlu kılıyor. Bu durum, Türkiye, Bulgaristan ve Romanya’nın sorumluluğunu artırırken, aynı zamanda bu ülkelerin deniz kuvvetlerinin kapasitesini ve iş birliği yeteneklerini test ediyor. Romanya’nın komuta döneminde, Görev Grubu’nun iki aktivasyon gerçekleştirecek olması, bu iş birliğinin sürekliliğini ve etkinliğini sınayacak önemli bir fırsat sunuyor.

Karadeniz’deki mayın tehdidinin, yalnızca bölgesel değil, küresel ticari deniz yolları için de bir risk oluşturduğu düşünüldüğünde, MCM Black Sea Görev Grubu’nun faaliyetleri uluslararası toplum için de kritik önem taşıyor. Özellikle, Ukrayna’nın tahıl ihracatını engelleyen Rus ablukasının ve mayınların yarattığı tehlikenin, küresel gıda güvenliği üzerinde olumsuz etkileri olduğu biliniyor. Görev Grubu’nun, bu tehditleri ortadan kaldırmaya yönelik çabaları, hem bölgesel hem de küresel ölçekte ekonomik ve insani sonuçlar doğurabilir. Ancak, mayın temizleme operasyonlarının karmaşıklığı ve yüksek maliyetleri, Görev Grubu’nun uzun vadeli başarısı için uluslararası desteğin önemini ortaya koyuyor.

Görev Grubu’nun, NATO’nun daha geniş stratejisiyle uyumlu bir şekilde faaliyet göstermesi, ancak Montrö Sözleşmesi nedeniyle sınırlı bir çerçevede yürütülmesi, bölgesel ve küresel aktörler arasında hassas bir denge gerektiriyor. Romanya’nın, NATO’nun kıyı ülkeleri ve diğer müttefiklerini bu girişime dahil etme isteği, gelecekte Görev Grubu’nun kapsamının genişleyebileceğine işaret ediyor. Ancak, bu tür bir genişlemenin, Rusya’nın tepkilerini tetikleme potansiyeli nedeniyle dikkatle yönetilmesi gerektiği açık. Rusya’nın, Karadeniz’deki askeri varlığını güçlendirmeye devam ettiği bir dönemde, Görev Grubu’nun faaliyetleri, bölgesel gerilimleri dengeleme ve caydırıcılığı artırma açısından stratejik bir rol oynuyor.

Sonuç olarak, MCM Black Sea Görev Grubu, Karadeniz’de barış ve istikrarın sağlanması için önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Türkiye, Bulgaristan ve Romanya’nın liderliğinde yürütülen bu girişimin, bölgesel iş birliğini güçlendirdiği ve NATO’nun doğu kanadındaki güvenlik duruşunu desteklediği görülüyor. Ancak, Görev Grubu’nun uzun vadeli başarısı, üye ülkelerin teknolojik kapasitelerine, finansal kaynaklarına ve uluslararası toplumun desteğine bağlı olacak. Karadeniz’deki güvenlik ortamının karmaşıklığı göz önüne alındığında, bu tür bölgesel girişimlerin, hem askeri hem de diplomatik açıdan dikkatle yönetilmesi gerektiği açıktır.

Kaynaklar: Romania Insider, Naval News, BTA, Actmedia, Türkiye Today, USNI News, Breaking Defense, Janes, Anadolu Ajansı, X Platformu (@tcsavunma paylaşımları)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.