Ermenistan ve Azerbaycan Liderleri Barış Görüşmeleri İçin BAE’de Bir Araya Geldi
Ermenistan ve Azerbaycan Liderleri Barış Görüşmeleri İçin BAE’de Bir Araya Geldi
Ermenistan Başbakanı Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, BAE'de barış görüşmeleri yaptı ancak ilerleme sağlanamadı. Ana sorunlar; Karabağ'ın statüsü ve sınır belirlemeleri. BAE, yeni arabulucu olarak dikkat çekerken, Rusya'nın nüfuzu azaldı.
Haber Giriş Tarihi: 10.07.2025 16:50
Haber Güncellenme Tarihi: 10.07.2025 17:08
Kaynak:
Haber Merkezi
www.jeopolitikhaber.com
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 10 Temmuz 2025’te Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de bir araya gelerek uzun süredir devam eden çatışmalara son vermek için kritik barış görüşmeleri gerçekleştirdi. Görüşmeler, iki ülke arasında Mart 2025’te taslak bir barış anlaşması üzerinde mutabakata varılmasından bu yana ilk resmi yüz yüze buluşma olarak dikkat çekti. Ancak, çeşitli kaynaklardan gelen bilgilere göre, taraflar arasında önemli bir ilerleme kaydedilemedi ve görüşmeler somut bir sonuç üretemedi. Abu Dabi, BAE’nin tarafsız bir arabulucu olarak sunduğu platform sayesinde bu kritik diyaloğa ev sahipliği yaptı; ancak sınır anlaşmazlıkları ve temel taleplerdeki farklılıklar, süreci tıkadı.
Görüşmeler, 1.000 kilometreyi aşan ortak sınırın belirlenmesi ve barış anlaşmasının nihai hale getirilmesi gibi temel konuları ele aldı. Azerbaycanlı yetkililer, görüşmelerin “yapıcı bir atmosferde” geçtiğini belirtirken, Ermenistan tarafı diyaloğu “sonuç odaklı” olarak nitelendirdi. Her iki lider de BAE Devlet Başkanı Şeyh Mohamed bin Zayed El Nahyan’a misafirperverliği ve organizasyon için teşekkür etti. Ancak, Azerbaycan’ın Ermenistan’ın anayasasında Dağlık Karabağ’a dolaylı yoldan atıfta bulunan maddelerin kaldırılmasını talep etmesi ve Ermenistan’ın bu talebe sıcak bakmaması, anlaşmanın önündeki en büyük engellerden biri oldu. Ayrıca, Zangazur Koridoru’nun açılması ve geliştirilmesi gibi lojistik konular da masaya yatırıldı, fakat bu konularda da uzlaşma sağlanamadı.
Bu buluşma, iki ülkenin 1980’lerin sonlarından beri süregelen ve Dağlık Karabağ merkezli çatışmalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. 2020’deki 44 günlük savaşta Azerbaycan, büyük ölçüde topraklarını geri aldı ve 2023’te bölgedeki ayrılıkçı güçlerin teslim olmasıyla tam egemenlik sağladı. Bu süreçte yaklaşık 100.000 etnik Ermeni’nin bölgeyi terk ettiği biliniyor. Mart 2025’te 17 maddelik bir taslak anlaşma üzerinde uzlaşılması umutları artırsa da, son görüşmelerde ilerleme kaydedilememesi, sürecin kırılganlığını gözler önüne serdi. Ermenistan’da milliyetçi gruplar, Paşinyan’a Azerbaycan’a fazla taviz verdiği eleştirisi getirirken, Azerbaycan tarafı da Yerevan’ın taahhütlerini yerine getirmede isteksiz olduğunu savundu.
BAE’nin arabuluculuğu, bölgedeki geleneksel aktörlerin (özellikle Rusya’nın) etkisinin azalmasıyla öne çıktı. Rusya, daha önce Karabağ’da barış gücü konuşlandırmıştı, ancak Ukrayna’daki savaşa odaklanması nedeniyle bölgedeki nüfuzunu kaybetti. Kremlin, Abu Dabi görüşmelerini desteklediğini açıklasa da, bu süreçte aktif bir rol oynamadı. Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun hızlı bir barış anlaşması beklentisi ifade etmesi ve Avrupa Birliği’nin (AB) sürece destek vermesi, uluslararası toplumun ilgisini artırdı. AB, Ermenistan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği desteği yinelerken, Ermenistan’ın AB’ye yaklaşımı da dikkat çekiyor; bu durum, Rusya ile ilişkilerde bir mesafe yaratıyor.
Görüşmeler sırasında, Ermenistan’ın Paşinyan’ın BAE Devlet Başkanı ile yaptığı ikili görüşmeler, ekonomik ve yatırım alanlarında iş birliğini güçlendirme hedefini ortaya koydu. Azerbaycan ise BAE ile stratejik bir ortaklık geliştirdi ve enerji yatırımlarıyla bu ilişkiyi pekiştirdi. Ancak, barış görüşmelerinin başarısızlığı, Güney Kafkasya’daki istikrar arayışını gölgede bıraktı. Taraflar, görüşmelerin devam etmesi konusunda mutabık kalsa da, gelecekteki adımların ne olacağı belirsizliğini koruyor. Ermenistan’daki muhalif protestolar ve Azerbaycan’ın güvenlik talepleri, süreci daha da karmaşık hale getiriyor.
Yorum & Analiz
Abu Dabi’deki görüşmelerin sonuçsuz kalması, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barış sürecinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Tarafların yapıcı bir atmosferde buluşması umut verici olsa da, temel anlaşmazlıkların (özellikle anayasa değişikliği ve sınırların netleştirilmesi) çözülememesi, sürecin uzun sürebileceğini düşündürüyor. BAE’nin tarafsız bir arabulucu olarak ortaya çıkması, Rusya’nın etkisinin azalmasıyla bölgede yeni bir dinamik yaratabilir; ancak bu, henüz tam anlamıyla etkili bir rol oynayamamış gibi görünüyor.
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’daki zaferi ve Ermenistan’ın AB’ye yönelimi, jeopolitik dengeleri değiştirmiş olabilir, ancak bu değişim barışa dönüşmüyor. Paşinyan’ın iç politikadaki baskısı ve Aliyev’in güvenlik odaklı duruşu, müzakereleri zorlaştırıyor. Uluslararası aktörlerin (ABD, AB, Rusya) desteği, süreci desteklese de, tarafların kendi ulusal çıkarları ön planda olduğu sürece ilerleme sınırlı kalabilir. Bu durum, Güney Kafkasya’da istikrarın ekonomik potansiyelini açığa çıkarmak için bir fırsat sunarken, aynı zamanda bölgenin hassas dengelerini riske atıyor. Gelecekteki görüşmelerin başarısı, tarafların taviz verme iradesine ve dış baskının dengesine bağlı olacak.
Kaynaklar: Reuters, Associated Press, The Eastern Herald, Daily Times, Euronews, Trend, Türkiye Today, CIVILNET, TASS, Aze.Media, Caliber, Anadolu Ajansı, Azernews, Middle East Eye, APA
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ermenistan ve Azerbaycan Liderleri Barış Görüşmeleri İçin BAE’de Bir Araya Geldi
Ermenistan Başbakanı Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, BAE'de barış görüşmeleri yaptı ancak ilerleme sağlanamadı. Ana sorunlar; Karabağ'ın statüsü ve sınır belirlemeleri. BAE, yeni arabulucu olarak dikkat çekerken, Rusya'nın nüfuzu azaldı.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 10 Temmuz 2025’te Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de bir araya gelerek uzun süredir devam eden çatışmalara son vermek için kritik barış görüşmeleri gerçekleştirdi. Görüşmeler, iki ülke arasında Mart 2025’te taslak bir barış anlaşması üzerinde mutabakata varılmasından bu yana ilk resmi yüz yüze buluşma olarak dikkat çekti. Ancak, çeşitli kaynaklardan gelen bilgilere göre, taraflar arasında önemli bir ilerleme kaydedilemedi ve görüşmeler somut bir sonuç üretemedi. Abu Dabi, BAE’nin tarafsız bir arabulucu olarak sunduğu platform sayesinde bu kritik diyaloğa ev sahipliği yaptı; ancak sınır anlaşmazlıkları ve temel taleplerdeki farklılıklar, süreci tıkadı.
Görüşmeler, 1.000 kilometreyi aşan ortak sınırın belirlenmesi ve barış anlaşmasının nihai hale getirilmesi gibi temel konuları ele aldı. Azerbaycanlı yetkililer, görüşmelerin “yapıcı bir atmosferde” geçtiğini belirtirken, Ermenistan tarafı diyaloğu “sonuç odaklı” olarak nitelendirdi. Her iki lider de BAE Devlet Başkanı Şeyh Mohamed bin Zayed El Nahyan’a misafirperverliği ve organizasyon için teşekkür etti. Ancak, Azerbaycan’ın Ermenistan’ın anayasasında Dağlık Karabağ’a dolaylı yoldan atıfta bulunan maddelerin kaldırılmasını talep etmesi ve Ermenistan’ın bu talebe sıcak bakmaması, anlaşmanın önündeki en büyük engellerden biri oldu. Ayrıca, Zangazur Koridoru’nun açılması ve geliştirilmesi gibi lojistik konular da masaya yatırıldı, fakat bu konularda da uzlaşma sağlanamadı.
Bu buluşma, iki ülkenin 1980’lerin sonlarından beri süregelen ve Dağlık Karabağ merkezli çatışmalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. 2020’deki 44 günlük savaşta Azerbaycan, büyük ölçüde topraklarını geri aldı ve 2023’te bölgedeki ayrılıkçı güçlerin teslim olmasıyla tam egemenlik sağladı. Bu süreçte yaklaşık 100.000 etnik Ermeni’nin bölgeyi terk ettiği biliniyor. Mart 2025’te 17 maddelik bir taslak anlaşma üzerinde uzlaşılması umutları artırsa da, son görüşmelerde ilerleme kaydedilememesi, sürecin kırılganlığını gözler önüne serdi. Ermenistan’da milliyetçi gruplar, Paşinyan’a Azerbaycan’a fazla taviz verdiği eleştirisi getirirken, Azerbaycan tarafı da Yerevan’ın taahhütlerini yerine getirmede isteksiz olduğunu savundu.
BAE’nin arabuluculuğu, bölgedeki geleneksel aktörlerin (özellikle Rusya’nın) etkisinin azalmasıyla öne çıktı. Rusya, daha önce Karabağ’da barış gücü konuşlandırmıştı, ancak Ukrayna’daki savaşa odaklanması nedeniyle bölgedeki nüfuzunu kaybetti. Kremlin, Abu Dabi görüşmelerini desteklediğini açıklasa da, bu süreçte aktif bir rol oynamadı. Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun hızlı bir barış anlaşması beklentisi ifade etmesi ve Avrupa Birliği’nin (AB) sürece destek vermesi, uluslararası toplumun ilgisini artırdı. AB, Ermenistan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği desteği yinelerken, Ermenistan’ın AB’ye yaklaşımı da dikkat çekiyor; bu durum, Rusya ile ilişkilerde bir mesafe yaratıyor.
Görüşmeler sırasında, Ermenistan’ın Paşinyan’ın BAE Devlet Başkanı ile yaptığı ikili görüşmeler, ekonomik ve yatırım alanlarında iş birliğini güçlendirme hedefini ortaya koydu. Azerbaycan ise BAE ile stratejik bir ortaklık geliştirdi ve enerji yatırımlarıyla bu ilişkiyi pekiştirdi. Ancak, barış görüşmelerinin başarısızlığı, Güney Kafkasya’daki istikrar arayışını gölgede bıraktı. Taraflar, görüşmelerin devam etmesi konusunda mutabık kalsa da, gelecekteki adımların ne olacağı belirsizliğini koruyor. Ermenistan’daki muhalif protestolar ve Azerbaycan’ın güvenlik talepleri, süreci daha da karmaşık hale getiriyor.
Yorum & Analiz
Abu Dabi’deki görüşmelerin sonuçsuz kalması, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barış sürecinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Tarafların yapıcı bir atmosferde buluşması umut verici olsa da, temel anlaşmazlıkların (özellikle anayasa değişikliği ve sınırların netleştirilmesi) çözülememesi, sürecin uzun sürebileceğini düşündürüyor. BAE’nin tarafsız bir arabulucu olarak ortaya çıkması, Rusya’nın etkisinin azalmasıyla bölgede yeni bir dinamik yaratabilir; ancak bu, henüz tam anlamıyla etkili bir rol oynayamamış gibi görünüyor.
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’daki zaferi ve Ermenistan’ın AB’ye yönelimi, jeopolitik dengeleri değiştirmiş olabilir, ancak bu değişim barışa dönüşmüyor. Paşinyan’ın iç politikadaki baskısı ve Aliyev’in güvenlik odaklı duruşu, müzakereleri zorlaştırıyor. Uluslararası aktörlerin (ABD, AB, Rusya) desteği, süreci desteklese de, tarafların kendi ulusal çıkarları ön planda olduğu sürece ilerleme sınırlı kalabilir. Bu durum, Güney Kafkasya’da istikrarın ekonomik potansiyelini açığa çıkarmak için bir fırsat sunarken, aynı zamanda bölgenin hassas dengelerini riske atıyor. Gelecekteki görüşmelerin başarısı, tarafların taviz verme iradesine ve dış baskının dengesine bağlı olacak.
Kaynaklar: Reuters, Associated Press, The Eastern Herald, Daily Times, Euronews, Trend, Türkiye Today, CIVILNET, TASS, Aze.Media, Caliber, Anadolu Ajansı, Azernews, Middle East Eye, APA
En Çok Okunan Haberler