SON DAKİKA
Hava Durumu

Gazze’de İsrail’in Hibrit Savaş Taktikleri: Halk Güçleri

İsrail, Gazze'deki hibrit savaş stratejisiyle Hamas’ı zayıflatmayı hedefliyor. Yasser Abu Shabab liderliğindeki "Halk Güçleri", bu stratejinin parçası olarak silahlandırıldı. Bu yaklaşım, Gazze'de iç savaşa yol açabilir ve İsrail'in güvenliğini tehlikeye atabilir.

Haber Giriş Tarihi: 30.06.2025 19:35
Haber Güncellenme Tarihi: 30.06.2025 20:25
Kaynak: JEO_ANALİZ_TEAM
www.jeopolitikhaber.com
Gazze’de İsrail’in Hibrit Savaş Taktikleri: Halk Güçleri

Gazze’de İsrail’in Hibrit Savaşı:

Geleneksel Hedefler, Kombine Yöntemler

Gazze’de Hibrit Savaşın Evrimi

Journal of Strategic Security’de yayımlanan bir araştırma makalesi, hibrit savaşı “devlet ve devlet dışı aktörlerin düzenli ve düzensiz taktikleri ile çeşitli askeri ve gayriaskeri araçları birleştirerek gücün etkinliğini maksimize etmeye çalıştığı bir strateji” olarak tanımlar. Bu kavram, ilk olarak Frank Hoffman tarafından ortaya atılmış olup, çağdaş uluslararası ilişkilerde belirli bir çatışma türünü ifade eder.

1979 İran Devrimi’nden, özellikle de Ayetullah Ali Hamaney’in iktidara yükselişinden bu yana, İran İslam Cumhuriyeti’nin Ortadoğu ve özellikle İsrail’e yönelik jeostratejik anlayışı bu yaklaşıma dayanmaktadır. İran, “Direniş Ekseni” adı verilen Şii veya Şii bağlantılı milislerden oluşan bir kuşak aracılığıyla İsrail’i çevrelemeye ve jeopolitik olarak istikrarsızlaştırmaya çalışmıştır. Ancak bu çaba, Suudi Arabistan gibi İran’ın diğer Ortadoğu rakiplerinin uyguladığı gri bölge stratejileriyle bir arada var olmaktadır. DEAŞ ve diğer Selefi grupların ortaya çıkışı, İran’ın Pan-Şiilik anlayışını benzer taktiklerle dizginleme çabasını göstermektedir.

Gri bölge ve hibrit savaş, doğrudan çatışmanın siyasi maliyetini en aza indirmek için savaş ve barış arasındaki çizgiyi belirsizleştirir. Uluslararası normların kullanılması, bu yöntemi kullanan aktörlere, özellikle Ortadoğu’daki rekabetçi bölgesel güçler için potansiyel bir avantaj sağlar. Terörizm de gri bölge stratejilerine hizmet etse de, hibrit savaş yöntemlerine mutlaka dahil değildir.

İsrail’in bu stratejilere yanıtı ise genellikle düzenli savaş yönünde olmuştur. Altı Gün Savaşı, Yom Kippur Savaşı ve 1982’de başlayan Lübnan Savaşı’ndan bu yana, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), bölgede düzenli savaş yoluyla güvenilir bir caydırıcılık uygulayabilen güçlü bir aktör haline gelmiştir. Ayrıca, Dimona çöldeki iddia edilen nükleer cephaneliği, Pan-İslam birliği açısından bölgesel istikrar ve güvenliğe önemli bir tehdit oluşturmakta, İran ve Arap emellerini eşit şekilde etkilemektedir.

İsrail’in Güncel Yaklaşımı: Çok Alanlı ve Hibrit Yöntemler

Son iki yılda İsrail, farklı cephelerde Çok Alanlı Operasyonlar (MDO) gerçekleştirerek, IDF’nin Çok Boyutlu Birimi’ni kurdu. Gazze savaşının başlangıcından kısa bir süre sonra, bu birimden Yarbay Roi Levy, Re’im savaşında hayatını kaybetti. Birim, kuzey Gazze’deki çatışmalarda silahlı dronlar ve hassas havan toplarıyla hava ve piyade alanlarını birleştirerek konuşlandırıldı.

2024 başında Lübnan’daki operasyon, hava, piyade ve dron topçu taktiklerini birleştirerek Hizbullah’ı içten çökertmeyi hedefledi. Hizbullah’ın genel sekreteri Hassan Nasrallah’ın 2024 sonlarında bir hava saldırısıyla etkisiz hale getirilmesi, bu başarıyı vurgulayan bir zafer anlatısı yarattı.

Gazze’de ise, devlet dışı askeri hedefler ile siviller arasında bu kadar iç içe geçmiş bir çatışmanın yönetimi, İsrail’in hibrit modeli etkili bir şekilde uygulayamaması sorununu ortaya koyuyor. Düzenli savaş taktikleriyle İsrail, Gazze’yi asimetrik düşmanı Hamas’ın İsrailli rehineler alarak önemli siyasi avantajlar elde ettiği bir kırılma bölgesine dönüştürdü. Aynı zamanda, sivil kayıpların muazzam maliyeti, Hamas’ın kişisel yumuşak gücüne katkıda bulunuyor; bu, İsrail anlatılarının sürekli olarak alt edemediği bir ölçek.

Trump’ın “12 Gün Savaşı” olarak adlandırdığı Haziran 2025’teki İsrail-İran savaşında, İsrail, MDO koordinasyonlarıyla yönlendirilen cerrahi saldırılar gerçekleştirerek İran’daki Natanz ve İsfahan nükleer tesislerini etkisiz hale getirdi. ABD’nin Fordo nükleer reaktörüne müdahalesiyle çatışmanın ölçeği uluslararası bir boyuta ulaştı ve bir dünya gücü İsrail’in ekseni lehine hareket etti.

Aynı zamanda, özellikle Rafah ve Han Yunus’taki Gazze operasyonları devam ediyor. Hibrit strateji, Yasser Abu Shabab’ın Halk Güçleri paramiliter grubunun silahlandırılmasını içeriyor; bu birimin bir kısmı IDF tarafından “Anti-Terör Servisi” olarak adlandırıldı. Grup, özellikle Rafah’ın doğusunda, IDF piyade güçleri bölgeye ilerlemeden önce binaların denetiminden ve önemli Kerem Şalom geçidinin yönetiminden sorumlu. İsrail’in Gazze’deki amacı, bu grubu silahlandırarak Hamas’ın fiili otoritesini kıracak bir iç savaş başlatmak gibi görünüyor. Netanyahu, 5 Haziran’da İsrail’in Halk Güçleri’ni AK-47’lerle silahlandırdığını doğruladı; bu, Hamas’ın Gazze üzerindeki hakimiyetini kırmaya yönelik açık bir strateji.

Gazze: Jeopolitik Kırılma Bölgesi

Gazze’nin, hem İsrail hem de İran’ın bölgesel stratejilerinin kırılma bölgesi haline geldiği açıktır. Şimdi, Abu Shabab’ın Halk Güçleri ve İsrail liderliğindeki Anti-Terör Servisi’nin ortaya çıkışı ile her iki bölgesel güç, düzensiz savaş yoluyla birbirini zayıflatmak için hibrit stratejiler benimsemiştir. Fark, İsrail’in bu yaklaşımı, İsrail Savunma Kuvvetleri aracılığıyla düzenli savaşla birleştirmesidir.

Abu Shabab’ın yükselişi, Hamas’a muhalefeti, örgütün savunduğu ulusal evrensellik anlatısına ters düştüğü için Filistin davası için bir meşruiyet krizine yol açtı. Abu Shabab’ın, Hamas’ın tüm uluslararası yardımları kendine aldığı ve Filistinlileri aç bıraktığı iddiası, liberal bir yaklaşımla hareket eden devlet aktörleri için makul bir çekicilik sunuyor.

Hibrit savaşta askeri hedefler yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ahlakidir. İsrail yaklaşımı, Gazze’deki iç bölünmeleri besleyerek Filistin’in yumuşak gücünü kısıtlamaya çalışıyor. Aynı zamanda, bu belirgin kırılma noktası, rekabetçi radikalizmler sorununu masaya getiriyor. Onlarca yıl önce, Irak Savaşı’nın başlangıcında Ebu Musab el-Zerkavi ile İslam Devleti’nin yükselişi sırasında olduğu gibi, Abu Shabab liderliğindeki Halk Güçleri, Hamas’ın Gazze’deki etkisini zayıflatmayı başarırsa ve bölgede daha güçlü bir konuma gelirse, gelecekte İsrail’e karşı dönebilir. Bu, olası bir senaryo gibi görünüyor.

Kaynaklar

  • Geopolitical Monitor, “Israel Hybrid Warfare in Gaza: Regular Goals, Combined Means”
  • The Guardian, “From Gaza prisoner to ‘the Israeli agent’”
  • The Guardian, “Hamas has killed 50 Palestinian fighters armed by Israel”
  • Wikipedia, “Yasser Abu Shabab”
  • Wikipedia, “Popular Forces”
  • The New York Times, “Israel Armed Palestinian Militia to Fight Hamas”
  • Al-Monitor, “Israel’s Risky Bet on Arming Anti-Hamas Militias in Gaza”
  • Reuters, “Gaza Conflict: Israel’s New Strategy Faces Backlash”
  • Middle East Eye, “The Rise of Yasser Abu Shabab and Gaza’s Fractured Resistance”
  • BBC News, “Gaza’s Humanitarian Crisis Worsens Amid Militia Clashes”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.